Cruciferae familyasının Brassica oleracea türüne ait bir sebze olup, lahananın anavatanı Kuzey Avrupa ülkeleri ve Baltık denizi kıyıları olarak kabul görmüştür. Lahana, denize yakın rutubetli olan tüm Avrupa kıyılarında geniş bir yayılım alanına sahip bir sebzedir. İngiltere’nin güney kıyılarında, İrlanda ve Fransa kıyılarında yabani olarak yetişen lahana türleri de sıklıkla bulunmaktadır. Lahana grubuna ait tüm sebzeler Avrupa ülkelerinde yıl boyunca pazarlanmakta ve değişik şekillerde sebze olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Ülkemizde lahananın kullanım alanı oldukça geniştir. Başlı başına çiğ olarak tüketildiği gibi kapuskası, etli yemeği, zeytinyağlı sarması ve turşusu olarak sıklıkla tercih edilip kullanılan sebzeler arasındadır. Ülkemizde lahananın toplam ekim alanı 20.000 hektar dolaylarında iken üretim miktarı ise ortalama 700.000 ton civarındadır. Bu üretilen miktarın 100.000 tonu yaprak lahana olarak Karadeniz bölgesinde yetiştirilmektedir. Karadeniz bölgesi dışındaki üretimlerinde bölgenin lahana ihtiyacına göre lahana yetiştiriciliği yapılmaktadır. Sarmalık, turşuluk ve kapuskalık lahanalar ise genellikle Marmara bölgemizde yetiştirilmektedir. Batı bölgelerimizdeki lahana yetiştiriciliği genelde sarmalık çeşitler olup bu tip lahanalar; başları yumuşak, yaprak damarları belirsiz, yaprakları ince olan türlerdir.

Lahana Yetiştiriciliğinde Ekolojik İstekler

Lahana yetiştiriciliğinde sıcaklık sebzenin daha verimli yapraklarının daha kullanışlı olması için büyük önem taşımaktadır. Bilhassa çiçeklenme döneminde sıcaklığın etkisi çok daha önemli bir rol oynamaktadır. Yüksek seyreden sıcaklıklar lahananın sebze olarak tüketilen yapraklarının kalitesinde bozulmalara sebep olur. Gevrek yaprak yerine sert, sarılmaya uygun yaprakların kalitesinde deformasyona sebebiyet verir. Bu sebeptendir ki sıcak yerler lahana yetiştiriciliği için pek uygun değildir. Sıcaklığa kuraklıkta eklenince lahananın baş verme olayı durumdan olumsuz etkilenmektedir. Baş oluşabilmesi için en uygun sıcaklık 15-20 derece aralığındaki sıcaklık dereceleridir. Lahanalar genel itibariyle fazla ışık alanlardan hoşlanmaktadır. Işığın az olduğu gölgelik yerler ve ağaç altları gibi alanlarda lahananın gelişme ve büyümesinin yavaşladığı gözlenmiştir. Lahana, yağıştan olumsuz etkilenmez aksine yağışlı bölgede çok daha iyi gelişim göstermektedir. Hava nemi yüksek deniz ve göl kenarları yüksek neme sahip alanlar olduğundan ötürü lahana yetiştiriciliği için oldukça uygun alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Rüzgarlar, lahana yetiştiriciliğini olumsuz etkilemektedir. Rüzgar lahanada su kaybına ve yaprakların zamanla devrilip toprağa temas etmesine sebep olur. Devrilen yapraklarda gelişim durmakta sebze genel itibariyle durumdan fazlaca olumsuz etkilenmektedir.

Lahana Tüketmenin Vücuda Faydaları

*Enfeksiyonlara karşı koruyucu etkiye sahiptir.

*Zayıflamaya yardımcı olur.

*Sinirleri güçlendirici etkiye sahiptir.

*Yüksek tansiyonu düşürür.

*Kemik sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

*Bağırsakların daha iyi çalışmasına destek olur.

*Kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir.

*Bilhassa turşusu probiyotik özelliğe sahiptir.

Lahana Yetiştiriciliğinde Hastalıklar ve Zararlılar

*Alternaria Yaprak Lekesi

*Lahana Kök Ur Hastalığı

*Lahana Mildiyösü Hastalığı

*Lahana Siyah Damar Çürüklüğü

*Lahana Göbekkurdu

*Lahana Galböceği

*Lahana Kelebekleri

*Lahana Kokulu Böceği

*Lahana Yaprakgüvesi

*Lahana Sineği

*Lahana Güvesi