Kaynaştırma, özel gereksinimli öğrencinin gerekli destek hizmetler sağlanarak tam ya da yarım zamanlı olarak kendisi için en az kısıtlayıcı eğitim ortamı olan normal eğitim sınıflarında eğitim görmesidir (Batu ve Kırcaali-İftar, 2005). Kaynaştırmanın amaçlarından belki de en önemlilerinden birisi özel gereksinimli çocuklara eğitimsel kaynaştırmayı sağlamak kadar sosyal kaynaştırmanın sağlanmasıdır (Sucuoğlu ve Kargın 2006). Kaynaştırma ortamları, özel gereksinimli çocuklara daha fazla fırsat sunarak akademik becerileri daha hızlı edinmelerini, sosyal, iletişimsel, bilişsel ve devinsel gelişim alanlarında gelişimlerinin akranlarını model alarak daha hızlı olmasını ve usta oyun becerileri sergilemelerini sağlamaktadır (Odluyurt ve Batu, 2009).
Özel gereksinimli bireylerin toplumsal yaşamda etkin bir rol alabilmelerinde pek çok etmen önemli rol oynamaktadır. Tanısının erken konması, erken müdahale olanaklarından yararlanması, mümkün olduğunca yoğun eğitimden yararlanmasının yanı sıra özel gereksinimli bireylerin normal gelişim gösteren yaşıtlarıyla bir arada eğitim almaları da toplumda rol sahibi bir birey olmalarında etkilidir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı Okul öncesi Eğitim Programı'na (2012) göre çocuklar; psikomotor, sosyal-duygusal, dil, özbakım ve bilişsel alanlarda eğitim almaktadırlar. Çocukların aldıkları eğitim; çocukların öğrenme yeteneği ve akademik başarısı üzerinde olumlu etkiler yaratarak, ileride bulunacakları eğitim ortamlarına daha kolay geçiş yapmalarına katkı sağlamaktadır. Okul öncesi eğitim, çocuklara ilköğretimde kazandırılacak olan beceriler için hazırlık niteliğindedir ve oldukça önemlidir.
Ülkemizdeki özel gereksinimli çocukların bir kısmı kaynaştırma uygulamalarının yürütüldüğü okul öncesi kurumlara akranları ile birlikte devam etmekte, bir kısmı ise okul öncesi özel eğitim kurumlarında özel gereksinimli akranları ile birlikte eğitim almaktadırlar (Bakkaloğlu, 2013). Kaynaştırmanın başarısı ve verimliliği, eğitim için en uygun zaman dilimi olarak kabul edilen okul öncesi dönemde başlatılmasına önemli ölçüde bağlıdır. Çünkü okul öncesi dönemde özel eğitime gereksinim duyan çocuklara sunulan hizmetler, çocuğun büyüme ve gelişiminde anlamlı farklılıklar yaratması bakımından oldukça önemli bir yere sahiptir (Diken, 2009). Ancak kaynaştırma uygulaması sırasında bazı sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Araştırmalar, kaynaştırma uygulaması sırasında sorunların nedeni olarak pek çok durumu ortaya koymaktadırlar. Bu durumlardan bazıları şöyle sıralanabilir: (a) öğretmenlerin özel gereksinimli bireyleri ve özellikleri ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmaması, (b) öğretmenlerin kaynaştırma uygulaması ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmaması, (c) sınıf mevcutlarının kalabalık olması, (d) okulların fiziksel koşullarının uygun olmaması, (e) özel gereksinimli öğrencinin eğitim-öğretimini desteklemek üzere ön hazırlıkların yapılmaması sağlanmaması, (f) öğretmenlere destek hizmet sağlanmaması, (g) normal gelişim gösteren öğrencilerin ailelerinin özel gereksinimli öğrenciye olumsuz tutum içinde olması
vb. (Akalın, Demir, Sucuoğlu, Bakkaloğlu ve İşcen-Karasu 2014; Bozarslan ve Batu 2014; Diken, 1998; Gök ve Erbaş 2011; Uysal, 1995). Kaynaklar incelendiğinde, başarılı bir kaynaştırma uygulamasının gerçekleşebilmesi için, pek çok unsurun kendilerine düşen rol ve sorumluluklarını yerine getirmesinin ve olanakların en iyi şekilde hazırlanmasının öneminden bahsedildiği görülmektedir (Batu, 2000; Batu ve Kırcaali-İftar, 2005; Batu, 2010; Kargın, 2004). Buna ek olarak okul öncesi dönemde çocuklar farklı geçişler yaşamakla birlikle en önemli geçiş daha çok unsurun birbirini etkilediği kaynaştırma ortamlarında yaşanmaktadır. Bu geçişler sırasında çocukların hem sosyal hem de akademik becerilerde hazırlıksız olması karşılaşılan önemli sorunlardan biridir (Bakkaloğlu; 2013; Odluyurt ve Batu, 2009).
Rosenkoetter ve diğ. (2009) yaptıkları çalışmada okul öncesi döneminde yaşanan geçiş süreçleri ilgili 50 çalışmayı gözden geçirmiş bazı sonuçlara ulaşmışlardır. Bunları sıralayacak olursak; (a) gelişimsel açıdan uygun sınıflar çocukların sosyal ve akademik becerileri edinmelerine yardımcı olmaktadır, (b) olumlu ve kaliteli öğretmen-çocuk ilişkisi akademik ve sosyal gelişimi desteklemektedir, (c) çoğu öğretmen ve idareci küçük çocuklarda okula hazırlık göstergesi olarak sosyal becerilerin akademik becerilerden daha önemli olduğunu kabul etmektedir ve (d) bir sonraki geçiş yapılacak ortamda gereksinim duyacakları becerilerle ilgili öğretim yapılmasının çocuklar için olumlu sonuçları olmaktadır. Bu bilgilere dayalı olarak; üzerinde durulması gereken önemli unsurlardan biri de çocuğun kaynaştırma ortamına geçişini olumlu yönde destekleyen kaynaştırmaya hazırlık becerilerinin öğretimidir.