Forum Rüya - Hayalinizdeki foruma hoş geldiniz!  

Geri Git   Forum Rüya - Hayalinizdeki foruma hoş geldiniz! > Kültür ve Sanat Forumları > Biyografiler > Sporcular
Kaydol Yardım Topluluk Takvim Bugünkü Mesajlar Ara


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Didier Yves Drogba Tébily
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
37

Yeni Konu Aç  Cevapla
 
LinkBack Konu Araçları
Old 09-10-2024, 12:38 PM   #1
Kimseyle yarışmak ilgimi çekmiyor. Umarım hepiniz kazanırsınız...
Nyks Kullanıcısının Avatarı

Üyelik Tarihi: Sep 2024
Mesajlar: 2,633

KonuLar:
İtibar Gücü: 10
Rep Puanı: 10
Rep Derecesi: Nyks is on a distinguished road
Kitap.gif Didier Yves Drogba Tébily

Didier Drogba;tam adı;Didier Yves Drogba Tébily'dir 11 Mart 1978, Abican, Fildişi Sahilleri doğumludur. Fildişi Sahilli futbolcu. Türkiye Süper Ligi ekiplerinden Galatasaray ve Fildişi Sahili Millî Futbol Takımı formasını giymektedir.

İlk yılları

11 Mart 1978 günü Fildişi Sahili’nin en büyük şehri ve eski başkenti Abican’da dünyaya gelen Didier Yves Drogba Tébily, beş yaşındayken ailesi tarafından eski bir futbolcu olan Fransa’daki amcasının yanına gönderildi ancak üç yıl sonra aile özlemi yolunu tekrar ülkesine çevirdi. Anne ve babasının işlerini kaybetmesinin ardından bir kez daha amcasının yanına gitmek zorunda kalan Didier, daha sonra ailesinin de göç etmesiyle onlarla birlikte yaşamaya başladı. Ülkesindeyken her gün otoparkta oynadığı futbolu yerel genç takımlar ile yeşil sahaya taşıyarak farklı bir boyuta geçen genç oyuncu, Levallois kulübünde kariyerine başladı. Genç Takım’daki golleriyle dikkat çekse de, A Takım teknik direktörünün gözüne girmeyi başaramadı. Buna karşın, üniversitede muhasebe okumak için şehir değiştirdiği 1997 yılında Fransa Ligue 2 takımlarından Le Mans’a transfer oldu ve bir anlamda sınıf atladı.

Sakinlikten uzak aile yaşantısı nedeniyle düzenli antrenman yapmakta sıkıntı çeken ve sıkça da sakatlanan Drogba’nın bu tempoya tam anlamıyla alışması, dönemin teknik direktörü Marc Westerloppe’a göre tam dört yıl sürdü. 1999 yılında ilk profesyonel kontratını imzalayan Drogba, Malili eşi Alla’nın ilk çocuğunu doğurmasıyla birlikte yeni sorumlulukların getirdiği yeni hedeflere sahip oldu. Nitekim daha sonra “Isaac’in doğumu hayatımın dönüm noktası oldu, beni güçlendirdi” açıklamalarında bulundu. Bu doğrultuda 1999–2000 futbol sezonunda ikinci ligde 30 maça çıkıp 7 gol atsa da, bir sonraki sezon yaşadığı sakatlık nedeniyle formasını Gabonlu oyuncu Daniel Cousin’e kaptırdı ve 11 maçta kaldı. Bu 11 maçta da kanatlarda forma giydiği için gol atamayan fakat buna rağmen geri dönüş yapmayı başararak 2001–02 sezonunun ilk yarısında 22 maçta 6 gol atan Fildişili oyuncu, devre arasında bir barajı daha aşarak 1998 yılında antrenmanlara çıktığı Ligue 1 temsilcisi Guingamp’a transfer oldu. Profesyonel futbola geç adım atan Drogba, böylece 23 yaşında ilk kez kendini üst seviyede gösterme fırsatına sahip oldu. Buradaki 1.5 sezonunda toplamda 50 maça çıkarken 24 gol kaydetmeyi başardı. Guingamp forması altında özellikle ikinci sezonunda büyük bir çıkış kaydeden ve Ligue 1'de 17 gol atmayı başaran golcü oyuncu sonradan Lyon ve Chelsea gibi devlerde forma giyecek olan yakın arkadaşı Florent Malouda'yla Guingamp'ın o sezon ligi 7. bitirmesinde başrol oynadı. Bu iyi performansı ligdeki daha büyük kulüplerin ilgisini çekerken 3.3 milyon euro karşılığında Fransız devi Marseille'ya transfer oldu.

Marseille

Didier Drogba Marseille formasıyla Ligde 35 maçta attığı 19 golle gol krallığında üçüncü olurken şampiyonlar Ligi grup aşamasında beş, takımını finale taşıdığı UEFA Kupası’nda da tam altı gol kaydetti. 3. Tur’da 1-0, 0-0’lık skorlarla eledikleri Dnipro karşısındaki tek golün sahibi oydu, son 16’da Liverpool ağlarını her iki maçta da havalandırdı, Çeyrek Final’deki Inter Milan eşleşmesinde 180 dakikada tek gol vardı ve bu gol Didier Drogba'dan geldi. Newcastle United ile oynanan Yarı Final’de iki gol de Drogba'dan geliyordu. Fransa’da yılın futbolcusu seçilen Drogba’nın, bir sezonda efsaneleri arasına girdiği Marsilya’dan, kopuşu da erken olacaktı. Milan’da Maldini neyse, Marsilya’da o olmak istiyordu Drogba, bunu da sık sık ifade etmekten çekinmiyordu. Fakat öyle teklifler geliyordu ki, kulüp reddetmekte zorlanıyordu. 2003 yılında Rus milyarder Roman Abramovich tarafından satın alınan Chelsea, onun olağanüstü performansına kayıtsız kalamayan kulüplerden biriydi ve bu transfer için tam 44,5 milyon doları gözden çıkarmışlardı. Rio Ferdinand ve Juan Sebastian Veron’dan sonra en pahalı transfer olarak yolunu tuttuğu Premier Lig’de Drogba’yı o güne kadarki en büyük sınavı bekliyordu.

Chelsea F.C

Chelsea’deki ilk sezonunda sakatlıklıklar nedeniyle önce 5, sonra 3 hafta takımdan ayrı kalan Drogba, son üç hafta yine sakatlığı nedeniyle forma giyemese de bunların dışındaki tüm karşılaşmalarda sahadaydı. Ligde 27 maçta forma giyen yıldız oyuncu 10 gol kaydedip dört asist yaptı; şampiyonlar Ligi’nde ise 9 maçta 5 gol kaydetti. Liverpool ile oynanan Lig Kupası Finali’nin uzatma dakikalarında attığı golle o maça da damgasını vurdu. O sezon Chelsea, 50 yıl aradan sonra, tarihinde ikinci kez şampiyonluğa ulaşırken Drogba takımın birinci forvetiydi.

2005-06 sezonunda ise Arsenal ile oynanan Community Shield maçında 2-1’lik galibiyeti onun iki golü getirdi. Sezon genelinde ise performansı hemen hemen aynı oldu. Ligde 12, FA Cup ve şampiyonlar Ligi’nde attığı birer gol eklenince yine sezonu 16 golle kapattı. Milli takım formasıyla da 9 maçta 7 gollük performans sergileyen yıldız isim, bir yılda toplam 50 maça çıkarak futbola ilk başladığı yıllardan o güne geldiği nokta ile parmak ısırttı. Ancak bu kadarla kalmayacaktı, daha da yükselecekti bu grafik. 2006–07 sezonunda Drogba tam 61 maça çıktı. Ligde sadece şampiyonluk garantilendikten sonra iki maçta Jose Mourinho tarafından dinlendirildi, diğer tüm maçlarda sahadaydı. Onu gol kralı yapan 20 gollük performansına şampiyonlar Ligi’nde 6, FA Cup’ta 3, Lig Kupası’nda 4 gol ekledi ve Maviler adına bir sezonda toplam 60 maçta forma giyip 33 gol kaydetti. Bu performans, Chelsea tarihinde 1984–85 sezonunda Kerry Dixon’un ardından 30 gol barajını geçen ilk isim yaptı onu. Milli formayla oynadığı tek maçı da boş geçmedi. Sezon sonunda ülkesinde Galatasaray'lı eski futbolcu Abdul Kader Keita’nın, tüm Afrika’da Samuel Eto’o’nun önünde yılın futbolcusu ödüllerine layık görülürken, Premier Lig’de Cristiano Ronaldo’nun ardından yılın en iyi ikinci oyuncusu seçildi.

2007-08 sezonunda ise Fildişi'li milli futbolcu, Lige iyi bir giriş yapmışken önce sağ dizinden sakatlandı, ardından da doktorlar tarafından kendisine menisküs teşhisi kondu. Sakatlığı geçtikten sonra da Afrika Kupası nedeniyle kulübünden uzak kalan Drogba ligde maçların yalnızca yarısında forma giyebildi ve bu maçlarda 8 gol, 2 asistlik bir performans sergiledi. Lig Kupası’nda sadece finalde sahaya çıkabilse de bu maçta da fileleri havalandırdı. şampiyonlar Ligi’nde yarı finalde Liverpool’a penaltılarla boyun eğen takımına, bu organizasyonda da 6 gollük skor katkısında bulundu. Afrika Kupası’nda yarı final oynayan ülkesi adına ise üç gole imza atmayı başardı. Diğer yandan sezonun ilk haftalarının ardından Jose Mourinho’nun takımdan ayrılması da yıldız oyuncu için üzücü olmuştu. “Mourinho’nun gönderilmesi bizim kulüpteki alışkanlıklarımızı yıktı. Çoğumuz önce ve en çok hocamız için oynuyorduk. şimdi bu duyguları unutup başka bir motivasyon kaynağı bulma zamanı” diyerek bu konudaki düşüncelerini dile getiren Drogba hakkında o günden itibaren çok sayıda ayrılık dedikodusu çıktı ancak Drogba en sonunda hepsini yalanlayarak kulübüne bağlılığını belirtti.

Drogba’nın Chelsea’deki en kötü sezonu, 2008–09 oldu. Tek santrforlu bir sistemi benimseyen yeni teknik direktör Luiz Felipe Scolari tarafından pek tercih edilmeyen Afrikalı yıldız, yerini Nicolas Anelka’ya kaptırmış görünüyordu. Ancak daha sonra göreve gelen Guus Hiddink ile tekrar takımda yer bulan Drogba attığı kritik gollerle çok iyi bir şekilde geri dönerek gerekeni yapıyordu, bir kez daha. Ligin yanı sıra şampiyonlar Ligi’nde de Hiddink’in göreve gelmesinin ardından oynanan tüm maçlarda ilk 11’de forma giyen ünlü oyuncu, ilk dört maçta 4 gol 1 asist ile takımını yarı finale taşıyacak, daha sonra Yarı Final’de Barcelona’ya deplasman golü kuralıyla elenmelerine ise engel olamadı.

Hiddink’in ardından göreve gelen İtalyan teknik adam Carlo Ancelotti ile iyi bir uyum tutturan yıldız oyuncu ligde 32 maçta 29 kaydederek Premier Lig’in gol kralı oldu. FA Cup’ta 3 maçta 2 gol, Lig Kupası’nda 2 maçta 2 gol ve şampiyonlar Ligi’nde 5 maçta 3 gollük performansı, toplamda 38’de 32’lik bir istatistik ortaya çıkarıyordu ki bu, aynı zamanda Drogba’nın bir sezondaki en iyi gol ortalaması anlamına geliyordu. Chelsea’nin Lig, FA Cup ve Community Shield zaferlerini yaşadığı bu sezonda en büyük pay, kuşkusuz onundu.

Didier Drogba, 2010–11 sezonunda ise 36 maçta 12 gol kaydetti. 36 maçın 30’una ilk 11’de çıkarak toplam 2791 dakika (%81) forma giyen ünlü yıldız, 12 golünün yanı sıra 14 de asist yaparak Manchester United’lı Nani’nin ardından bu alanda ikinci sırayı aldı. Drogba aynı zamanda attığı gollerle Premier Lig’de takımına en çok puan kazandıran üçüncü oyuncu oldu. Fildişili oyuncunun bu sezonki şampiyonlar Ligi bilançosu ise 2 gol, 2 asist olmuştu.

Sezon sonunda görevinden ayrılan Carlo Ancelotti’nin yerine 2011/12 sezonu öncesinde Andreas Villas-Boas’ı getiren İngiliz ekibinde işler pek istenildiği gibi gitmedi. Kontratı büyük soru işaretleri olan Didier Drogba, adı Galatasaray ile sık sık anılsa da son sezonunda da Chelsea’de kalmayı kabul etti ve peri masallarını andıran sezona imza attı. Yeni bir yapılanmaya giden Chelsea’de istediği sonuçları alamayan Villas-Boas sezon ortasında görevinden ayrılırken, İtalyan teknik adam Di Matteo takımı devraldı. Ligde istediği sonuçları elde edemeyen Chelsea, enteresan bir şekilde şampiyonlar Ligi’nde hedefe adım adım yürüyordu. Sezon sonunda 49 maçta 22 gol – 5 asistlik skor katkısı sağlayan Drogba, takımının tarih yazarak şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluk yaşamasında da başrol oynuyordu. Tabir-i caizse tek başına takımını şampiyonlar Ligi şampiyonu yapan Drogba, sezon sonunda takımdan ayrılacağını açıkladığında şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla mutluluktan dökülen gözyaşları, yerini hüzne bıraktı. Didier Drogba sezon sonunda müthiş bir rakama (yıllık 12 milyon euro) Avrupa’dan oldukça uzağa, Asya kıtasına gitmeye karar verdi. Shanghai takımı ile 2 yıllık sözleşme imzalayan Fildişili süperstar, geride kalan 8 sezon içerisinde yaşattıklarıyla Chelsea taraftarları adına tam bir efsane olmuştu.
İmza Nyks
Nyks çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yer İmleri


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Kullanım Yetkileriniz
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

BB Code kullanımı Açık
Yüz İfadeleri kullanımı Açık
[IMG] kullanımı Açık
HTML kod kullanımı Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:15 AM


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions Inc.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
ForumRuya.Com Sohbet